A Wind from the Past

 Evet geçmişten gelen bir rüzgar şu an beynimden geçip klavyemden dökülenler. Zaman zaman buraya yazıyorum bunları. Hayatımın karanlık tünelleri, aydınlık yolları, gelişi, gidişi hepsinden birer parça... 

Çok iyi olmayacaksın arkadaş! Herkese karşılıksız vermeyeceksin çünkü yasak! Bende benzedim size ey mendebur benciller! İyiliğimin odunuyla parçaladığım kafalarınız her parçalandığında 2 katı fazla türedi! Şimdiyse sığındığım yerde rahatsızım sizin yüzünüzden. Dipsiz bir iyilik kuyusunun kenarında ellerim. Kendimi dışarıya çekmeye çalışıyorum çünkü içerisi çok kokuştu. Ne yazık ki böyle oldu. Artık karşılıksız bir şey yapmak uzaklarda. Ne görürsen o kadar göstereceksin. Ne kadar değer verilirsen o kadar vereceksin hak ettiğinden kelli. ...ve sevda... Çok sevmeyeceksin arkadaş! Deli gibi aşık olmayacaksın çünkü yasak! Yasak bu tür duygular bizim gibilere. Hor görülürsün salak yerine koyulursun maazallah! Kalbinle oynarlar ve ellerinden akan kanı silme gereği duymadan bırakıverirler seni en kötü anında hüzünlü bir kaldırım dibine. Bilirim acıdır kendin gibi olamamak, bilirim rahatsız eder en ufak şey. Fakat budur bu çirkin oyunun kuralı. Saflık denen kandırmaca, öz denen kurgu sadece bizim kafamızda uydurduklarımızdır onlara göre. Yalanlanır, bunları hissetmeye korkan korkakların sözleri ve çamurlarıyla. Kendini beğendirmek için kendin olmak yetmez. Güç lazımdır, karizma lazımdır, karşıdakine zulüm etmek lazımdır ki değerli olasın. Ulaşılmaz olmak lazımdır ki yalnız kalmayasın. Varsın böyle olsun...Dıştan kalabalık, içinde yeller esen ıssızlar kervanındayız işte, kutlu olsun. ...ve siz...yalan olanlar...siz hep yanmaya mahkumsunuz vicdan ateşinde. Elbet hak ettiğiniz, layığınız sizi bulacaktır. Eğer hala bulmadıysa sürün keyfinizi. Başkasına ettiğiniz gölgenin karanlığı size zifir olacak haberiniz yok...Kabuslarınız hayırlı olsun. Yaşam bana iğnesini batırdı bende ona pençe attım. Zorla kendimi kavgaya kattım. İyi niyetimin vasiyetlerini sattım. Varsa daha kapışmak isteyen gelsin. Kanımın sıcağı daha soğumadı... Eyvah ki eyvah halinize yaralarım kabuk bağlayanda, alacağım zalim halden... Belki o zaman da geçmişten bir rüzgar eser. Belki o zaman tekrar ağlarım...

20 Ocak 2010

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Kurşunkalemin Son Sözleri