Gerçek Acıtır (Truth Hurts)

Hayatın hep güzel, zevkli, tatlı, yalanabilir tarafını gören insanlar, elbet hayatın boktan, çivili, kanlı, irinli, yürünemez, yaklaşılamaz, yapış yapış, kor köz dolu, lanet, pislik, aşağılık taraflarını da göreceklerdir. 

Önemli olan o anda ne yapacağını bilmek. Yoksa bu hayatta insan kılığına girmiş o zebaniler etlerini çeke çeke koparırken akan kanlarından bir tanesini bile yere düşürüp, ziyan etmezler. 

Güven kılıcını kullanmasını iyi bilirler ki, sapladıklarında o gümüşümsü parlaklığın paslı demire dönüşmesini ve başını eğdiğinde ihanet kamasının kendi göğsünden çıkmasını görmek fiziksel acıdan çok, onursal ve duygusal acı verir. 

Durma boşlukta! Hayatta illa ki o boşlukları anlamlandıracak şeyler vardır. Kaldır kafanı ve karşına bak. Belki de başına sardığı beyaz bezin kızıllığa bürünmesinin nedeni, ta uzak diyarlardan senin için buraya kadar yolunu kazıyarak, savaşarak açmasıdır gelen savaşçının! 

Onlar bilirler sadakatsizliğin nelere kadir olduğunu. Onlar bilirler yara almanın acı duymanın değerini... ve onlar bilirler karşılıksız vermesini. Eğer varsa karşında bir siluet böylesine ihtişamlı, durma koş! Elin ayağın yansa da kızgın közün, korun inadına koş. Bil ki kılık değiştirenler yaklaşamaz mabedine. Yeter ki sen kendini ve hayatı tanı.   ...ve unutma karanlığa fenersiz giren, aydınlıkta ışıksız kalmayı göze almış demektir.

Gerçekler acıdır, Gerçekler acıtır. 

16 Şubat 2013

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Kurşunkalemin Son Sözleri